{ "title": "Fotosentez Yapmayan Bitki", "image": "https://www.fotosentez.gen.tr/images/Fotosentez-Yapmayan-Bitki-99.jpg", "date": "19.01.2024 11:52:42", "author": "Mesut Vurmaz", "article": [ { "article": "Fotosentez yapmayan bitki, aslında genel olarak parazitler ve mantarlar olarak bilinir. Bu durum bitkinin fotosentez işlevindeki bir bozukluk veya klorofil eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bu tür bitkiler aslında başta belirttiğimiz üzre parazit olarak adlandırılırlar. Çünkü besinlerini karşılamak için başka bitkilerden yararlanırlar. Söz konusu mantarlar ise bir nevi köprü vazifesi görmektedir. Bir başka yolu ise bu parazit bitkilerin köklerinde adının haustorial olduğu bilinen yapı vasıtası ile ihtiyacı olan karbonhidrat ve besinler karşılanır.

Bu parazit bitki türünün bazıları fotosentez yapabildiği halde üzerinde bulunduğu bitkiyi yan besin olarak kullanmayı tercih eder. Tabi parazit bitkilerin varlığı bilinmesine rağmen yeni bir fotosentez yapmayan ve çiçek açmayan bir bitkinin varlığı geçen aylarda Japon bilim adamları tarafından keşfedilmiştir. Bu bitkinin bu kadar çok üzerinde durulması ve botanikçiler için bir heyecan kaynağı olması iki ayrı özelliği bir arada bulundurmasından kaynaklanıyor. Bu özelliğin ilki tamamen (Yani yapabildiği halde fotosentez yapmayan parazitler gibi değil) mikoheterofik (Yani besinini ve karbonhidratını fotosentez ile üretmeyen mantar yardımıyla alması), ikinci özellik olarak yine tamamen kleistogamik (Yani çiçek açmayan ve sadece bu yolla üreyen) olmasıdır.

Fotosentez yapmayan bitki nasıl döllenir?

Fotosentez yapmayan bu bitki türü, aslında kleistogamik özellikli diğer bitkilerin birçoğu gibi kendi türünden başka çiçeklerle normal yollarla veya çapraz döllenme sonucu üreyebilirler, ancak bu türün geliştirdiği mekanizma bir nevi başka bir çiçeğin bulunmaması ve şartların olumsuzluğuna göre şekillenmiştir. Bu tür bitkiler Darwin zamanından bu yana botanikçilerin ilgisini ziyadesiyle çekmiştir. Çünkü kleiostogami kapalı evlilikadıyla da bilinir; çünkü daha açılmadan içeriden döllenme durumu söz konusudur.

Bu tek başına bir bağlılık göstermeden yaşanılan hayatın bu bitki için olumlu tarafları kadar olumsuz tarafları da var elbette oda tabiatın geçici ve değişken bir yapıda olmasından ötürüdür. Bu değişmelere adaptasyon ve yeni mekanizmaları güçlendirmek ise kendi içinde döllenmekten değil farklı bitkilerle birleşmeyle mümkün kılınabilir. Ancak dikkatlerin bu denli üzerine çekilmesinin ana sebebi de tam olarak buraya bağlanıyor. Normal şartlarda hayatta kalması için gereken farklı döllenme de olmadan bu zamana gelmesi hala açıklanamayan bir durumdur. Sonuç olarak Japon bilim adamlarının keşfettiği bu bitki türü tamamen kleistogamik olduğu için bu durumun nasıl süregeldiği üzerine araştırmalar daha ayrıntılı bir şekilde incelenebilir. Dolayısıyla evrimleşme mi yoksa başka bir şey mi söz konusu onun üzerine daha sağlam tezler ortaya atılabilecektir.
" } ] }