{ "title": "Fotosentez Yapan Bakteriler", "image": "https://www.fotosentez.gen.tr/images/fotosentez-yapan-bakteriler.jpg", "date": "19.01.2024 03:21:16", "author": "engin aktu", "article": [ { "article": "Fotosentez Yapan Bakteriler, Bakterileri genel olarak çevremizde, vücudumuzda ya da bozulmuş yiyeceklerde hızlı üreyebilen mikroplar olarak biliriz. Onların, tüm canlılığın ihtiyacını sağlayan, oldukça önemli özelliklere sahip olduklarının, içlerinde bulunan birkaç organel ile yeryüzünün dengesini sağlamak için, yeterince önemli işlemler yaptıklarının farkına varmamaktayız. Soluduğumuz oksijenden yenilen yemeğe, etraftaki manzaradan, kullandığımız antibiyotiklere kadar, sayısız hayati olayların içinde, bakteriler önemli bir role sahiptirler.

Esasen her bir bakteri, doğayı laboratuvar biçiminde kullanan, Uzman bir kimyacı görevindedir. Kimya konusu pek çoğumuza yabancıdır. Kimyayı, anlaşılmayan terimler, karma karışık formüller olarak görürüz. Gerçekten de bu konu için bir eğitim almadıktan sonra, kimyasal formülleri ve reaksiyonları anlamak neredeyse mümkün değildir. Kimya konusuna ilgi göstermesek bile, bunun hayatımızla çok yakından alakalı olduğunu biliriz. Bu konularla uğraşan kimyagerlere de büyük bir saygı ve güven besleriz. Bakteriler de bu saygıyı ve hayranlığı fazlasıyla hak edecek faktörlere sahiptirler. Biz gözümüzle görmesek ve farkında olmasak bile, hiç durmaksızın çalışan ve yaşamımıza destek olan bir kimya laboratuvarı, neredeyse bütün doğayı kaplamıştır. Bu laboratuvarın en önemli işlevi, canlılar için yeterli miktarda oksijen ve besin üretmek, daha sonra da atıkları ve canlılara zarar verecek maddeleri temizlemek veya bunları kullanılabilecek yeni ve yararlı ürünlere dönüştürmektir. Bu zor ve karmaşık görev esnasında, bir bölümü henüz çözülememiş, bir kısmı keşfedilmemiş, bir kısmı da taklit edilip modern laboratuvarlara taşınmış, karmaşık birçok kimyasal reaksiyon tekrarlanır. Fotosentez ile bakteriler, atmosferde bulunan karbondioksiti bünyelerine aldıktan sonra, dışarıya oksijen vererek, canlılığın en önemli ihtiyacına yanıt vermektedirler. Ayrıca atmosferdeki karbondioksitten karbon moleküllerini sentezleme işlemi yapabilmek için, güneşten gelen ışık enerjisini kullanma yateneğine de sahiptirler. Karbonun bu biçimde sentezlenebilmesi, yeryüzündeki gibi karbon bazlı bir hayat için, en önemli esas temeli teşkil etmektedir. Bilindiği üzere, yaşamın temeli karbona dayalı şekildedir. Karbon olmadan, yeryüzünde canlılığın varlığından söz etmek kesinlikle imkânsızdır. Bütün ana organik moleküller, karbon atomunun diğer bazı atomlarla çeşitli birleşmesi ile oluşur. Doğada karbonun yerini tutabilecek başka bir element bulunmamaktadır. Bundan ötürü Allah, bütün yaşamı fotosentez yapan organizmalara bağımlı şekilde kılmıştır. Gerçekleştirilen bu işlemde en büyük pay ise Allah'ın dilemesi ile bakterilere ait olmaktadır.

Fotosentez olayı, canlının, güneş enerjisini direkt olarak kullanabilmesi ve diğer canlıların da yararlanabilmesi için bu enerjiyi karmaşık olan, organik moleküller haline dönüştürebilmesidir. Böyle bir dönüşüm lazımdır, çünkü insanlar ve hayvanlar güneşin bu enerjisini doğrudan kullanabilecek şekilde, mekanizmaya sahip değildirler. Bu enerjiyi, ancak yeşil bitki ve mikroorganizmaların gerçekleştirmekte olduğu, fotosentez işlemi neticesinde sentezlenmiş biçimde elde edebilirler.

Atmosferdeki oksijenin yarısından çoğunu, fotosentez yapan siyanobakteri ismi verilen bakteri türleri üretmektedir. Bu bakterilerin kullanmakta oldukları mekanizma, bitki kloroplastında kullanılan mekanizmaya çok benzerlik gösterir. Siyanobakterinin büyük bölümü sadece klorofil içerir. Bu canlıların güneş ışığı ile meydana getirdikleri enerji, basit şekerler biçiminde depolanır. Fotosentez yoluyla oluşan şeker ve oksijen miktarının, her sene 150-200 milyar ton arasında değiştiği düşünülmektedir. Oluşan bu şeker, yeryüzündeki canlı organizmaların hayatlarını sürdürebilmeleri ve büyüyebilmeleri için gerekli olan reaksiyonlar ile aynı zamanda da solunum için lazımdır.

Fotosentez çok fazla karmaşık bir olaydır ve bir hücrenin içerisinde bulunan organelde, ortaya çıkması imkânsız görülmektedir. Çünkü bütün kademelerin birden oluşması mümkün değilken, tek tek ortaya çıkması da manasızdır.

Neticede bu sistem, evrimcilerin ileri sürdüğü gibi, aşamalarla oluşamayacak bir sistemdir. Sahip olduğu azımsanamaz kompleks yapı, bütün parçalarının aynı anda ve birarada işlevsel durumda bulunmalarını gerektirmektedir. Buda, bu mekanizmanın bütün parçalarıyla eksiksiz şekilde, bir anda yaratılmış olduklarını gösterir.

" } ] }